İlk ‘adalet‘sizliği gençlik kollarında yaşanırken yazmıştım, “Kazanan kaybetti, kaybeden kazandı”diye.
Daha sonra ilçe seçiminde yaşandı bu ‘adalet’sizlik.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun talimatı dinlenilmedi, günlerce ‘adalet’ arayışına çıkanlar tarafından.
Son ‘adalet’sizlik kadın kolları seçiminde sergileniyor.
İlk ‘adalet’sizliği köşemde uzun uzun yazmıştım, bir kez daha yazmaya gerek görmüyorum.
İkinci ‘adalet’sizlikten başlayayım.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Emrimdir” diyor.
Ataşehir’de, ‘Hadi ordan sen kimsin?‘ der gibi kararı tanımıyor.
Seçmenin ‘ben bu adamı istemiyorum’ diyerek üstünü çizdikleri kişiler, masalarda gözyaşı dökünce, “sana ‘adalet‘sizlik yapıldı” denilip seçmenin iradesini yok sayılıyor.
Ataşehir CHP Kadın Kolları Başkanı Nihan Erol Baykal, isyan edince, “sen nasıl bizim adaletsizliğimize karşı çıkarsın” diyerek, “bitirin bunu” talimatı veriliyor.
Tabi diğer yandan, yılardır emek eden garip gurabanın çalışarak biriktirdiği 3 kuruşuna göz dikiliyor.
Yazmamızla birlikte bakanlık acil devreye girerek, ‘imzalamayın’ genelgesi yayınladı.
Bir yerde buna dur denilmesi gerekiyordu.
Bunu yapan isim ise Pınar Yılmaz oldu.
Namı değer 46.
‘Doğurduğum çocuğumu bunlar seçilsin diye başkasının kucağına verip koşturdum. İki kolum kırıldı bu uğurda. Örgüt birinciliğini aldım verdiğim emekten dolayı’ diyor. Birileri belediyeyi arkasına alarak CHP‘yi es geçemez. Herkes haddini bilecek. Burası kimsenin babasının çiftliği değil’ diyor Pınar Yılmaz.
İlçe başkanı Hakkı Altınkaynak‘ın emir almanın dışında bir işe yaramadığını haykırıyor.
‘Ben burada iken sen yoktun’ diyor. Bizi yok saymanın faturasını sen ve seni yönetenlerden soracağız’ diyerek meydan okuyor.
Hakkı Altınkaynak’a soruyorum.
Neden kadınlar yok sayıldı?
“Parti içi bir mesele, bize bu konuda hesap sorulursa, cezamız ne ise çekeriz’ diyor.
Hafife alıyor.
‘Üstü çizilenler oldu, bunlar için ne yapacaksınız?’ diyoruz.
‘Parti içi bir durum’ diyor.
Ataşehir’de herkes bunun için ayaklanmış. Sanırım Hakkı beye bu ayaklanmanın sesi duyurulmamış.
Sosyal medya paylaşımlarını saymıyorum.
O, halen ‘adalet’ diyor.
İkinci aday Hamiyet Ardıbatan hanım Battal İlgezdi talimatı, Abdullah Der‘in de ‘adayımızdır’ açıklamasından sonra kendini tanıtan bir metinle herkese seslendi.
Daha sonra ilçede ‘adayım‘ dedi.
‘adalet‘ cümlesini çok kullanınca, ‘Sizin dışınızda rakipleriniz varken, seçmen iradesine bırakmadan avantajlı duruma getirilmeniz ‘adalet’midir? diye sordum.
Soru dışında farklı yanıtlar alınca zorlamak istemedim.
Her cümleniz içinde kadınlar geçiyor, ancak burada kadınların uğradığı haksızlık karşısında suskunsunuz buna ne diyeceksiniz? diye sordum.
‘Sen bizim adayımızsın’ diyenlere karşı ne denilebilir?
Noktayı koymadan önce, Ataşehir’de hiç kimse, ama hiç kimse bana ‘adalet‘ten söz etmesin.
Biz bunu kabul etmiyoruz diyenleriniz olursa, susmak ‘adalet‘sizliği onaylamaktır.
Eğer bunu kanıtlamak isteyen olursa.
Bir hafta var.
Ya hür iradenizi, veya talimatı tercih edeceksiniz.
Aklıma gelmişken, Ataşehir basın halkla ilişkiler işine bakan Tayfun bey bana, ‘geliyorsun herkesle konuşuyorsun. Sonra gidip bunları yazıyorsun. Senin buralara girmeni yasaklamak gerek’ diyor.
Kendi personelinin bunca yıldır çalıştığı emeği çalınacak diye haber yapmama itiraz ediyor.
Ben olsam önce kendi personelimin yüzüne, sonra da o koridorlarda dolaşmam.
Bazen boyundan büyük söz etmemek gerek.
Saygılarımla.
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır