Kitap okumaya ve okuma alışkanlığına dikkat çekmek adına Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kitap fuarı düzenleniyor.
Hayat bir garip sahne, ne oyunun başlangıcında söz sahibisin ne de bitişinde.
Sadece sana verilmiş olan bir rolü oynamaya çalışıyorsun.
Ben neresindeyim bu oyunun?
Başrol mü, yoksa figüran mı?
Evet, başlıkta da yazdığım gibi öğretmenler bu oyunu neden bozmuyor?
Kibarca hesaplanmış ince bir soyguna nasıl olur da ses çıkarmazlar.
“Biz eğitimciyiz; görevimiz çocukları yarınlara yetiştirmektir” demezler.
Bu işin eğitimle alakası olmadığını nasıl haykırmazlar.
Eğitim, “eğitmek, yetiştirmek dışına çıktı” demezler?
Paylaşımlarımızı görmeyip konuya vakıf olmayanlar için yeniden kısaca konuya değineyim.
İki haftaya yakındır okullarda yardımcı kitap adı altında, “halk soyuluyor” diyerek yayınlar yaptık.
Halkın büyük tepkisini dile getirdik!
Devletin koyduğu yasak Ataşehir’de uyulmadığını anlattık.
Yazışmalarda, ” eğer bu kitaplar alınmazsa derslere girmeyeceğiz” tehditleri. Velilerin karşı karşıya getirilmesine kadar bir çok gelişmeyi anlatmaya çalıştık.
Yazılı olarak ‘yasak’ denildi, peşinden telefon ve yazışmalarla ‘dediğimize bakmayın’ açıklamaları yapıldı.
O kadar okulda bir tek okul bu yasağa uydu.
Dilek Sabancı.
Kararın tebliğinden hemen sonra.
Tabi işin içine girince daha vahim olaylarla karşılaştık.
FETÖ darbesine karşı ölüme giden ve gazi olan bir kişinin oğlu ile eşine yapılan muamele tüyleri diken diken edecek türden.
Bu konuyu ayrıca sizlere yazacağım.
Yazacağım ki; bu hadsizi tanıyın.
O’nun için cınını ortaya koymuş, o ise hakaretler yağdırıyor eşine. Çocuğunu okuldan kovuyor.
Dediğim gibi bu konuya daha geniş yer vereceğiz.
Şimdi, kitap okumaya ve okuma alışkanlığına dikkat çekmek adına Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kitap fuarı düzenleniyor.
Gaye okuma yazma alışkanlığına dikkat çekmek için.
Peki gerçekte niyet öyle mi?
Bana göre değil.
Düzenlenecek olan fuar, üç yıldır aynı yere veriliyor.
Nasıl verildiği, veya neye göre verildiği konusunda bir bilgiye sahip değilim.
Açıklanırsa bende bu konuya değineceğim.
Ancak, herkesin rahatsız olduğu bu dernek, Ahmet Özcan döneminden önce AK Parti İlçe Başkan Yardımcılığı yapanların da olduğu kişiler tarafından kurulduğu. Kantin ile birlikte servis işi yapmaları, ciddi bir rahatsızlığa neden olmuştu. Şimdi bu isimler şu anda bu dernek yönetiminde görevlerine devam ediyor.
Hadi burada ne kötülük var?
Nasılsa birilerine verilmeyecek mi?
Yukarıda da dedim ya niyet doğru değil.
‘Kitap okumaya ve okuma alışkanlığına dikkat çekiliyor’ deniliyor.
Dikkatlerin çekilmesi gereken asıl gerçek, çocuklardan para talep edilmesi.
İkincisi halka yönelik bir çalışma olmaması.
Hesaplar çoktan yapılmış çünkü. Ataşehir’de 70 bin öğrenci var.
Her birinden 22.000 tl getirilmesi isteniyor.
Varın hesabını siz yapın.
Otobüsler bedava.
Okul bahçesi de zaten paralı olacak değil ya.
Sınıf, sınıf otobüslerle getirilen öğrencilerin başında öğretmenleri. Daha önce tembihlenmiş zaten, ‘para getirmeyi ihmal etmeyin’ diye.
Okulda sabahtan akşama kadar zaten çocuk kitap okuyor.
Neyin alışkanlığından söz ediyorsunuz?
Madem niyetiniz bu kadar sarih, neden bunu Ataşehir’de oturan ailelere yönelik yapmıyorsunuz?
Çabalarınızı insanların cebinin yerine, çocuklarının yarınları için harcayın.
Bizler de sizi, “böyle eğitimciler vardı” diye yad edelim.
Son sözüm ailelere. İçinde para tuzağı olan bu yanlışa alet olmamanız.
Sevgiyle kalın.
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır