Gazeteci Mesut Solak’ın dikkatinde kaçmayan bu gelişme köşesinde küçük bir ayrıntı ile yer alınca, olmadık tepkiye neden oldu.
Sen misin bunu yazan…
“Sen gazeteci misin?” saygısızlığı.
‘Gazetecik’ gibi hakaret içeren sözler.
Tehdit etmeler…
Daha önce sayısız kez çağırıp basın açıklaması yapıp haber yaptırdığınız Mesut Solak gazeteci değil miydi?
O zaman gazeteci idi, bir eleştiri yazısı yazdı diye, “sen gazeteci misin?” oldu, öyle mi?
Size müsaade etmeyiz bilesiniz.
Biz halkın sesiyiz.
Milletin dile getirdiği sesiz.
Size şirinlik olsun diye bu mesleği yapmıyoruz.
Siz siyasetinizi, biz ise gazeteciliğimizi yapacağız.
Eleştirdiğimizde hemen tehdit, hakaret etmeler, haddiniz değil.
Maalesef Ataşehir’de siyasi cehaletten geçilmiyor tabi. Gazeteciliğin ne olduğundan haberdar değil.
“Bizim Ataşehir’in gazetecileri” diyorlar.
Sohbet ettiğinde ise cehaletini haklı bir duruma getirmek için elli dereden elli su getirmeye çalışıyor.
“Ben gazeteciye haber vermek zorunda değilim” diyor. “Kendisi beni takip edecek” diyor.
Gittiği yerde Selfi çekip kendi görüntüsünü paylaşmasını haber değerinde görüyor.
Yorum yapanlara bakıyorsun, “Allah’ın bu partiler kimlerin savunuculuğuna kalmış” diyorsun.
Haberin ötesinde başkasının hatası veya yanlışını dile getirerek kapatmaya çalışıyor.
Okumamış, görmemiş, daha önce yazılanı. “Bunu neden yazmıyorsun?” diyerek kendini avutuyor.
Kimse kusura bakmasın, biz hatayı da, doğruyu da yazacağız.
Sizin beğeninize göre değil.
Yanlış yapacaksınız bizde bunu görmezden geleceğiz. O zaman sizin gözünüzde iyiyiz.
Mesut Solak yazısında bizim verdiğimiz desteği dile getirmiş.
Teşekkür ederim kendisine.
Doğruyu yazdığı için kendisine yapılan yanlışa tepki gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz.
Ancak, Mesut Solak’ın haberinin altında yapılan eleştiriye bizim dışımızda hiç bir gazeteci yok.
Niye?
Hep diyorum.
Bu meslek yalakalık yapacak, birilerine şirin görünmek için yapılmaz.
Minnet altında olanlar, meslekten zerre bilgisi olmayanlar eline bir makine ile dolaşırsa, tabi ki Mesut Solak yalnız kalır.
“Yanındayız” demek sözde kalmamalı.
Son sözüm ise, Ataşehir’de 15 Temmuz’da yaralanan bir kardeşimiz bizim görevimizi yeteri kadar yapmadığımızı iddia etmiş.
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’ye ulaşmamaktan yakınıyor.
Bunun hesabını da bize soruyor.
“Battal bey neden gazilerle görüşmedi diye” tepki gösteriyor.
“Ne görüşecekti?” diye sorduğunda yanıtı yok sorunun.
“Birkaç yerden ulaşmaya çalıştım geçiştirdi” diyor.
Bunun sorumlusu olarak da bize ‘Gazeticik’ler diyor.
15 Temmuz’un kilit görevini yaptığımızı hatırına getirmek bile istemiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısının canlı yayınını gazeteciler tarafından sağlandığını hatırlamıyor.
“Battal İlgezdi’yi neden eleştirmiyor sunuz?” deme cehaletinde bulunuyor.
Bilmiyor ki.
Kendisini 3 kez haber yapmamdan bile haberdar değil.
Saygı ve sevgilerimle
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır
Kızgın halk • 8 Haziran 2017 - 00:26
Abicim bunlara koyun bile emanet edilmez. Bırak takılma . Bunları düğün dernek gezdireceksin yedirip içereceksin üç beş fotoğraf tmm al sana hizmet