Kendisinin olumlu haberlerini yaptığım kadar, küçük çaplı yanlışlarını yazdığıma şahit olmuş olanlarınız vardır.

Bu kez, kendisine yapılan haksızlığı sizlere yazacağım. Gazeteciliğin gereği, doğru ile yanlışı ayırt edebilmektir.

Önceki kadın kolları başkanı Pınar hanımın vekillik için aday olmasıyla boşalan kadın kolları başkanlığına Neslihan Yurtdagül getirildi. Seçim dönemine denk gelmişti gelişi.

Azmine, koşuşturmasına şahit oldum.

Hele ikinci dönem karnı burnunda iken, kan ter içinde kalışına şahit oldum. Bir bayanın hamile hali zordur. Ama kendisi AK Parti’nin başarısı için kendisini bile bile riske etti.

Tepkilerimizden biri de küçük çaplı sorunlar yüzünden, çok sayıda emek eden hanım kardeşimizi kendisinden uzaklaştırdı.

Acı yaşayanlara karşı ekibini yanına alarak, “sizin için buradayız” demesini doğru bulmadım eleştirdim.

Son yaptığı hayır, alkışlanması gerekirken, eleştiri konusu oldu.

Bayram öncesi, muhtaç olan çocukları sevindiriyor.

Bunun neresi kötü?

Neslihan hanım dışında Ataşehir’de böyle bir şeye sahit olanınız oldu mu?

Medyayı çağırmamasını eleştirebilirsin.

“Bizim görevimizi yapamazsınız” diyerek tepki gösterebilirsiniz.

Ama yaptığı örnek davranışı hakkıyla yazdıktan sonra.

Mesut Solak’ın yaptığı eleştiri mesleğine saygı duyulmamasına idi.

Ancak haberi yapanlara ne demeli?

Gitmediğiniz haberle ilgili neyin övgüsünden söz ediyorsunuz?

‘Dediler’le millete yalan haber servis ediyorsunuz.

Altına ‘AK Parti medya biriminden görüntülenerek, gönderilen bülten’e göre desen anlarım.

Neyseki, beni sevindiren gelişmelerden biri, aramıza ıkıla, sıkıla da olsa “gazetecilik yapacağım” diyen biri katılıyor.

Halkın sorunlarını yazacağını deklare ederek hemde.

Yanlışının farkına varması kendisi için kar olur diyorum.

Kendisine, İstanbul Kurnaköy’de devletin arazisinin talan edilişini, yine Ataşehir’de kantinlerle ilgili gelen ciddi şikayetleri haber yapması için destek olabilirim

Yeterki “ben gazetecilik yapacağım” diyen bu denli cesur arkadaşlarımız olsun.

Okul sorunlarıyla ilgili yazacağım yazıyı unutmadım elbette. Eğitimcilerin görevi sosyal medyada şov yapmak değil, yetiştirdiği başarılı çocuklarla şov yapması gerekir düşüncesindeyim.

Son olarak sözümü Neslihan hanıma yapacağım bu öneri ile bitireceğim.

Yanlış insanların temizlenip, doğru insanlara uzatılacak bir el, Ataşehir’deki binlerce hanım kardeşimizi ayaklandırır.

Baki Özışık