Gazeteci-Yazar Baki Özışık, AK Parti'yi başarıya taşıyacak isimleri köşesine taşıdı.
Ataşehir AK parti’de uzun zamandır yazmayı düşündüğüm ve bir türlü yazamadığım önemli ayrıntıları, bu ayrıntıların içindeki görmezden gelinen cevherlerden söz etmek istiyorum.
Öncelikle kadın kolları konusu ön plana çıkarıldığı, ve ismi geçen isimlerle hem karşılıklı, hem de telefonla görüşme şansım oldu.
AK Parti’nin en çok yara aldığı bir birim idi burası!
Sayısız kez yazdım, “Burayı yöneten isim AK Parti’ye zarardan başka bir şey vermiyor” diye.
Sayısız kardeşimiz bu hanımefendinin yüzünden bu partiden koptu gitti.
Şimdi bir başka rezalet ile “hakkında soruşturma başlatıldı” konuşuluyor.
Bu konuyu ciddi, ciddi araştırıyorum zaten.
Bizim meselemiz bugün bu partiye en çok zarar veren bu isim değil.
Yeni gelecek kadın kolları başkanı ne yapacak?
Şimdiye kadar yapılanı nasıl telafi edecek?
“Bu ve buna benzer yığınla sorunun üstesinden nasıl geleceksiniz? diye tek tek herkese sordum.
İçinden bir isim benim sorumun ötesine geçti.
Söyledikleri hayal ötesi bir yanıt idi.
Şimdiden iddia ediyorum bu projelerin hayata geçmesi AK Parti’nin oy oranını yüzde 80‘e çıkarır.
Cevher dediğimiz isimler sadece bu isimle sınırlı değil tabiki.
Yeterki konuşturulsun, dinlenilsin.
Mehmet Emin Özkaya başkanla uzun zaman olmuştu bir araya gelmemiştik.
Olumlu, olumsuz bir çok konu hakkında sohbetimiz oldu.
“Medya konusunda yoksunuz. Toplum bu anlamda sizin ne yaptığınızı duymuyor” dedim.
İtiraz etti.
“Örnek vereceğiniz bir şey var mı?” diye sordum.
İki örnekle önemli bulduğum konuları anlattı.
Birincisi İmar İskan Blokları’yla ilgili son aşamaya geldiklerini ve bu sorunun artık bittirildiğini söyledi.
İkincisi ise, Yanisahra’da DKY isimli bir firma yüzünden orada 80 hanenin karşı karşıya kaldığı büyük sıkıntı için büyük uğraş verdiğini anlattı.
TOKİ ile bu halkı bir araya getirme çabasından söz ederek, burada yaşatılacak büyük mağduriyeti giderme çabasını anlattı.
Herkesin en çok merak ettiği, “ilçe başkanı olarak kalacak mısınız?” diye sordum.
Kesin olarak kalıcı, “partim ne kadar verirse bende o’na uymak zorundayım” diyerek yanıtladı.
“Ne tür değişiklikler yapmayı düşünüyorsunuz?” soruma ser verip sır vermedi.
Benim dış görünüşüyle çok kez eleştirdiğim, daha sonra yaptığım sohbet sonrası yüzümün kızardığı bir ismi sordum kendisine.
Ne zaman görsem, “yüzünü yıkamamış sokağa çıkmış” bir isim olarak gördüğüm bu isim, içimizdeki kırgınları, küskünleri, kararsız kalanları Carrefour’un önündeki simit sarayında ağırlıyor.
Ne mi diyor?
Yazmaya gerek yok. Gidin dinleyin göreceksiniz ne kadar dava insanı olduğunu.
Adı: Halil İbrahim Yazıcı
Mehmet beye, Halil İbrahim Yazıcı hakkında düşüncelerini sordum, ” Neden bu isimle çalışmayı düşünmediniz” soruma, ziyaretine gittiğim ve siyasi tecrübesinden istifade ettiğimiz bir kardeşimiz ve dava arkadaşımız. Ben kendisine teklif ettim. Ancak Halil İbrahim bey “çalışalım” teklifini bekleyen bir isim değil. Zaten sanki aynı görevde imiş gibi hep çalıştı.
“Ataşehir’de Battal İlgezdi’ye gösterdiği Kırmızı ve Sarı kartla AK Parti adına inanılmaz bir muhalefet yapan İsmail Levent neden yok?” diye sordum.
“Siz görmüyorsunuz sanırım” diye yanıt verdi. “İsmail beyin orada burada olmasına gerek yok. Parti içinde bir görevde almadan da hizmet ve çalışma nedirin örneğidir” diyerek bu isimlere ne kadar değer verdiğini anlattı.
Ancak Mehmet Emin Özkaya’nın doğru işler yaptığını ve bunu yakında herkesin net olarak göreceğini son sözleri olarak sizinle paylaşayım.
Buradan bir eleştirim kendisine “AK Partiliyim” diyen kardeşlerime olacak.
Kaçarak, veya partiden uzaklaşarak partili olunmaz. Uzaklaştığınız zaman yanlış ve insanlar hakkında mesnetsiz iftiralarda bulunanlara meydanı bırakmış olursunuz.
O ilçeyi doğru insanlarla dolduralım ki yanlışlar kaçacak delik arasın.
Saygılarımı sunuyorum.
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır