Ataşehir Meclisi ikinci toplantısı tartışmalı sona erdi. Baki Özışık'ın takip ettiği toplantıda önemli ayrıntılar dikkat çekti.
Önceki gün takip ettiğim meclis gündemi ile ilgili yazdığım “Ataşehir Meclisi’nde CHP’nin ipne ısrarı…!” başlıklı yazım, tartışma konusu oldu. İtiraz iki isimden geldi.
Birincisi Abdullah Der.
Diğeri Tuba Dönmez.
Peki itiraz neye?
Onlara göre fırsat eşitliği!
Bana göre tam tersi.
Yaratan kimi ne şekilde yaratmış sorgulamam, kınamam. Ancak kabul etmediğim tek şey, sapkınca bir ilişkinin topluma çok normalmiş gibi gösterilmesi.
Abdullah Der’in itirazı benim bunu yazmam.
Bir de “ipne” demem.
Tuğba Dönmez’in itirazı biraz daha konuya farklı yönden bakmak. “Yok sayılamayacak bir gerçek” olarak yaklaşması. Çok fazla uzatarak asıl konudan sapmak istemiyorum.
Ama sanırım ben hata yapıyorum.
Hatamı da telafi edeceğim.
Verdiğim değer, gösterdiğim saygı, bizim değersiz ve saygısız görülmemizi sağlıyor sanırım.
Yazmak bizim görevimiz. “Birilerinini korumak veya yaranmak adına bu yazı yazıldı” sözü bizim kaldıracağımız söz değil.
Kaldırmayacağız da!
Evet, “Ataşehir’de Cumhur ittifakı bitmiş mi?” diye başlık attık.
Bugün bu çok açık şekilde belli oldu.
Kişiliği ve narinliğini her zaman takdir ettiğim MHP’li Hakan Arıkaya erken meclise geldi. Gündem maddelerini okuduğunu ve notla aldığını gördüm.
Garipsedim.
“Neden AK Parti gurubunda değil de, burada gündem maddelerini inceliyor?” diye.
Mesele fazla sürmedi.
AK Parti grubu meclise gelince, Mustafa Naim Yağcı, Arıkaya’nın yanına gelerek gündem ile ilgili kısa bir söyleşi yapıp yerine oturdu.
Sonrasında alınan kararlar birlik içinde olması gerekirken, tam tersi yapıldı.
Çıkışta Arıkaya’ya, “Kararlarda neden ayrı görüştesiniz?” dedim. Fazla belli etmese de,” bizi kimse çağırmıyor ve bizim görüşümüz sorulmuyor” dedi.
Haklı mı Hakan Arıkaya?
Haklı.
İttifak neden kuruldu?
“Birlikte kararlar alınsın” diye değil mi?
O zaman Naim bey bu konuda kafasına göre hareket ediyor. İttifak yapan MHP’nin meclis üyesinin fikrini sorma gereği duymuyorsa bu büyük sorun.
Eğer böyle bir şey söz konusu değilse, neden bu zıt kararlar alındı?
Dikkat çeken bu rahatsızlığa MHP İlçe Başkanı Sadun Bizel ile AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Emin Özkaya acilen müdahale etmeli.
Herkes konuştu.
Son sözü başkan İlgezdi söylemek için kürsüye geldi.
Yağcı’nın hatalarını, kusurlarını sıraladı.
Araya sık sık giren Yağcı’ya Kudret Aslan “dinle” diye uyarınca, “hafiyelik yapma” demesi ortamı bir anda gerdi.
Aslan çok içerlendi.
Sesini yükseltti.
“AK Partililer tarafından haksızlığa uğradığını, buna rağmen hep susmayı tercih ettiğini” yüksek ses tonuyla dile getirdi.
Kudret Aslan haksız değil di?
Sadece “müdahale etmeyin ve bitsin bu toplantı” demekti gayesi..
Naim Yağcı’nın gereksiz konuları uzatması bana göre de yanlış.
Neyse ki araya girenlerin durumu kontrol altına alması meclisin olaysız bitmesine neden oldu.
Şimdi yukarıda da ifade ettiğim gibi, ben gördüğümü ve duyduğumu yazarım.
Birilerini kollamak veya gündeme getirmek için değil Abdullah bey.
Demek ki biri dediğiniz isimlerin yanlışını da yazıyormuşuz!
Son sözümü İlgezdi’ye naçizane bir uyarı ile bitireyim.
Doğru insanlar size düşman diye anlatılıyor. Bu durum öyle böyle değil. Bir gününüzü bu konuya ayrın ve size kötü anlatılanları dinleyin bana hak vereceksiniz.
Dost acı söyler diyor, saygılarımı sunuyorum.
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır