Çok fazla genel yazılar yazmamaya özen gösteriyorum.

Yine de bu yazı genel bir yazı değil. Ama ister istemez konu oraya kadar uzanıyor.

Ataşehir Kent Konseyi yerel medyadaki gazeteci arkadaşlarla bir araya geldi.

Giriş konuşması Kanal İstanbul’a yönelik olduğu her haliyle kendini belli etti.

Bu yöndeki soruma “Hayır” yanıtı verilse de, bugün itiraz kuyruğu benim sorumu doğrulamış oldu.

Konuya döneceğim.

Ancak Kent Konseyi ile ilgili bir kaç sözüm olacak.

Kuruldu, kurulalı hep tartışma ve olaylarla gündemde.

Bu kent ile ilgili olumlu bir hizmeti yok.

Yok.

Gerçekten haksızlık etmiyorum.

Ataşehir’in sorunları  konusunda bir gün bu konseyin ortaya çıkıp tepkisini gösterdiğini ne duydum ne de gördüm.

Ataşehir’de neredeyse her sorunu haber haline getirdik, getirmeye devam ediyoruz.

İmar sorunu…!

Müteehitlerin yanlışı yüzünden evlerinin elektriği suyu kesilen vatandaşların mağduriyetini dile getirdiklerini duyan var mı?

Ferhatpaşa’da kaçak yapılaşma yönelik bir açıklamaları var mı?

Kurban döneminde halkın pis koku ve sineklerin istilasından kaynaklı rahatsızlıklarını haykırmalarına bir tek kelime ettiklerini duyan oldu mu?

Saymakla bitmeyen yanlışlar.

Çıtınız cıkmamış.

O zaman ‘Biz Ataşehir Kent Konseyi’yiz deme hakkını nereden kendinizde buluyorsunuz?

Sadece bu mu?

Kendini tanıtan yönetime bakıyorum, bir akademisyen yok!

Şehir planlayıcısı yok!

Gazeteci yok!

Kısacası şehirle ilgili olması gereken insanlardan yoksun bir konsey.

Yönetimde yer alan isimlere bakıyorum. İstisnai bir iki isim dışında, “Ben bu derneklerde yer alıyorum” deniliyor.

CHP dışında bir başka partiden kimse yok.

“Neden yok?” sorumuza “Gelmediler” yanıtı.

“Bizden neden kimse yok?” soruya, “haklısınız” cevabı.

Bu kenti yönetecek olanların kimlerden oluşması gerektiğini bu saaten sonra kimseye öğretme hadsizliğinde bulunmayacağım.

Ancak bu konseyde olması gerekenler site yöneticileri veya dernek başkanları değil.

Yukarıda da yazdığım gibi, bir partinin arka bahçesi olmamalı.

Net bilgilere sahip olmadan, araştırmadan sadece CHP’den gelen çağrıyı emir telaki ederek yanlış yerde durmak önce burada oturan biri olarak bana hakarettir.

Sonra da bu kentte oturanlara.

Ha hiç mi iyi bir şey yapmıyorlar?

Bu konuda yeni adımlar atılacağı anlatıldı bize.

Çok daha kapsamlı ve yararlı projelerle yola çıkıldığı anlatıldı.

Gazetecilerde bunun içine dahil edilecek.

Geç kalınmış bu yanlışın düzeltilmesi bu kentte oturan herkesle birlikte bizi de mutlu edecektir!

Yeter ki, bu işleri doğru kişilerle yapmak isteyelim.

Hoşçakalın….