Çünkü durum oraya doğru gidiyor. Nedeni de, hesap soran ve cevap bekleyen bir muhalefet var çünkü.

Tabi kavgadan kastımız yumruklar konuşmayacak.

Alışılmışın dışında gelişmeler oluyor çünkü.  Geçtiğimiz dönemde sadece İsmail Levent muhalefet eder, bize de yazmak veya haber haline getirmek düşerdi.

Ancak bu dönem takip ettiğim iki meclis toplantısında geçmişe göre çok daha hareketli ve hararetli geçecek!

Örnek verecek olursam.

Hesap soruluyor, “Verdiğimiz önergelerin cevapları ne oldu?” diye!

Sadece önerge değil.

Bu ay yapılan meclis toplantısı hararetli geçti.

AK Parti Grubu adına kürsüde konuşan Mustafa Naim Yağcı, geçen aydan kalan konularla birlikte, İlgezdi’nin söylediği gibi “Ataşehir’in cazibe merkezi haline gelmediğini” örnekleyerek izah etmeye çalışınca, bu durum gerilime neden oldu.

Yağcı’nın gerginlik yaratan ikinci çıkışı ise sözlerini çok dolandırarak anlatması. Bu da mırıldanmalara ve meclis başkanına kaş göz işaretleriyle “uyar artık” uyarılarına varıyor.

Kısmen de olsa bende katılıyorum.

Maksadına ulaşan sözleri zaten söylüyor.

Fazla uzatmaması daha doğru olur.

Neyse!

Naim bey sözlerini bitirince, İlgezdi kürsüye geldi.

Geldi ama zehir, zemberek geldi adeta.

Saydıkça saydı.

Haksız bir şekilde görevden alındığını, hizmet etmek istemesine rağmen bu fırsatın verilmediğini vurguladı.

Haklı mıydı?

Bence de haklı!

Neden?

Hakkında sayısız dava açılmasına rağmen, mahkum olmadı.

“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı benimle bir kere görüşmedi” diyor.

Haksız değil!

‘Ataşehir’e bir kere uğramadı’ diyor!

Doğru!

Sadece seçimden seçime geldiği de doğru.

İlgezdi’nin doğru söylediği bir şey daha var.

Kavga istemiyor.

Çünkü geçmişten kalan sayısız ihmal masada duruyor. Bunun çözülmesi gerek ve buna zaman harcanması gerektiğine inanıyor.

Peki bu kavga başlığını neden attım?

Başkan yardımcısı Abdullah Der, “Naim Yağcı’nın Esatpaşa’daki spor kompleksi, kurbağalı dere kenarındaki yeşil alanın imara açılması, otel alanına imar artışında gösterdiği performansı Ataşehirliler için niye göstermediğini gazete örneği ile anlatınca gerilim tırmandı.

Tabi Naim Yağcı’nın iddialara cevap vermek için söz hakkı istemesi olumsuz sonuçlandı.

Sayın Yağcı bu iddialara duyarsız kalmaz diye düşünüyorum.

Bekleyip göreceğiz.

Sözlerimi bitirirken, Allah nasip ederse güzel bir dergi ile geliyoruz.

Eğitimle ilgili sayısız eleştiri haberlerimizi sizlerle burada paylaşmışımdır.

Tabi güzel şeyler de oluyor.

Özel haberlerle geliyoruz.

Türkiye’nin eğitimde çığır açan müthiş beyinleri sizlerle tanıştıracağız.

Başarılı okulları ve onları bu noktaya getiren eğitimcilerimizi ele alacağız.

Saygılarımla…