Önceki yazısında AK Parti'li yöneticileri köşesinde eleştiren Baki Özışık, bu kez "AK Parti'liyim" diyen seçmeni eleştirdi. Hem de örnekleriyle
“Dik dur eğilme bu millet seninle” sözünü hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’na inişi sırasında söylemiştik.
AK Parti teşkilatının bu çağrısı Türkiye’nin hainlere karşı verdiği üstün mücadele ile son bulmuştu.
Peki bu çağrıdan dolayı Cumhurbaşkanı hiç eğildi mi?
Hayır.
Peki siz eğildiniz mi?
Evet.
Siz söylediğiniz sözün arkasında durdunuz mu?
Hayır.
Hem de sudan sebepler yüzünden.
Size yapılan onca zulme karşı hemde.
Eğitiminizden tutun giyiminize kadar her türlü hakareti yaşamanıza rağmen.
Kendi menfaatiniz için karalaya, karalaya hemde.
Neymiş bu başkan bize direk bakmamış.
Neymiş bu konuda yeteri kadar bizi el üstünde tutmamışlar.
Neymiş, bizi dışlamışlar.
Bizi kimse aramamış.
Saymakla bitmeyen mazeretler.
Hele, hele “Erdoğan’ı seviyorum ama AK Parti’ye oy vermedim” diyenler.
Sonra da, “sen eğilme bu millet seninle”
Bu seçimde gözlerimle gördüklerimle birlikte duyduklarım beni dehşete düşürdü.
AK Parti’de başkan yardımcılığı yapanların partiye ettiği küfürlere şahit oldum.
AK Parti’de milletvekiliği adaylığı belediye başkanlığı ve ilçe başkanlığına kadar sürekli aday olanların Battal İlgezdi ile nerede pazarlık yaptığına şahit oldum.
İnkar etsinler hele.
Bir daha AK Parti’nin ismini ağızlarına alsınlar da göreyim.
Kamuoyuna bunları nasıl ifşa ediyorum.
Dediğim gibi menfaati gereği istediği olmayınca, ahlaksızlığını harekete geçiriyor.
Sonra ortalıkta ben AK Parti için neler yaptım, neler diyerek sadakatli olan kişileri karalıyor.
Daha önce yaşanan hatalar ile ilgili gerekli adımların atılmasını dile getirdim. “Bu hataların ve yanlışların ileride telafisinin olmayacağını” yazdım.
Partiye zarar veren isimleri tek, tek yazdım.
Maalesef dikkate almadıkları gibi, atmadıkları iftira kalmadı.
Şimdi, Dik dur” deyip, yamuk duruşunuzu nasıl izah edeceksiniz?
Birde ölümüne AK Parti’li idiniz.
Üç dönemdir yaşattığınız hezimetlere rağmen.
Koltuğa oturan sus, pus oluyor.
Eğitimde insanlar feryat ediyor.
Ferhatpaşa mahallesinin tamamı kaçak yapılarla inşa ediliyor görülmüyor.
Sayısız şikayet ve sıkıntı var kılları kıpırdamıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı var, dikkate alan yok.
Eğer böyle devam edecekseniz, benim bir önerim var.
Ataşehir’i benimle birlikte 4 kişiye bırakın bakın nasıl kazanılıyor.
Hiç bir makam veya yetki istemiyorum.
Son sözümü de partili görünenlere “lütfen davamızın içinden elinizi ayağınızı çekin”.
Hoşçakalın.
Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.
© 2024 Atasehir24.com Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır