Bu mübarek günlerde bu halka bu da yaşatıldı ya…!

Gözü “kapım çalınır benim de burada çaresiz kaldığımı gören olur” diye bekleyen sayısız kardeşimle tanıştım.

Gören olmuş mu?

Hayır!

Çaba gösterilmiş mi?

Hayır!

Giden olmuş mu?

Hayır!

Bu “Hayır” için fırsat verilen hayırsızların utancıdır.

Yani parti mensuplarının.

Ayırmıyorum.

Eğer bulunduğunuz ilde, ilçede muhtaç olan ve kapı, kapı dolaşan bir vatandaş var ise, siz de bunu görmemişseniz, konuşacak yüzünüz, sarih niyetinizin bir ehemmiyeti kalmamıştır.

Daha önceki yazımda da belirtmiştim, ” Devlet ve kurumların olanaklarına kendi cebinden çıkmış yapar bunu da millete tepki olarak yansıtırsan, hata senin değil seni bu konunun başına koyandadır.

Veya verilen görevi kayırarak yapıyorsa, yine sorumluluk o ildeki ve ilçede olan tepe isimlerin hatasıdır.

Anlaşılması için şöyle bir örnekle devam edersek daha kolay olur.

Ben bir elemanıma bir görev veriyorum. O görevlim bunun tam tersini yaparak, “bıktım sizden, sürekli istiyorsunuz. Nedir bu sizden çektiğimiz” diye çıkışıyorsa, o iş orada bitmiştir.

Bunu yapan var mı?

Var.

Parti görevlisi de var.

Belediye görevlisi de var.

Muhtar da var.

Sivil toplum kuruluşları  olan dernekler de var.

Dikkat çeken kimsenin bunu cebinden alıp yapmadığıdır.

Halkın ve devletin yardımları bu yapılanlar.

Ben rastladığımda yetkili kurumlara önce yönlendiriyorum.

Baktım gereği yapılmıyorsa, kendi çözümlerimle hal etmeye çalışıyorum. O da olmadığı zaman yazı yazıyorum.

Ataşehir Belediyesi Sosyal İşleri bu konuda sıfır diyebilirim.

Kaç kişiyi ben gönderdiğim için yazıyorum. İnsanlar evinde fazla olan eşyayı birileri nasiplensin diye vermesine rağmen, “sadece tanıdık ve torpilli olanlar bundan yararlanıyor” tepkisi öyle böyle değil.

Gıda bankacılığı konusunda tepkiler bundan geri durmuyor.

Tersini iddia eden varsa, mahalle, mahalle ev, ev dolaşarak bunu ispatlarım.

Dedim ya, senin sokağında bir tek kişi bile olsa elini çöpe uzatıyorsa bu senin utancındır.

Bu senin yeteri kadar bu halka bu millete duyarlı davranmadığını ortaya koyuyor.

Kapım kaçıncı kezdir çalınıyor. “Son çarem siz kaldınız” diye.

Başta  Kısa adı KAR_DER olan Kars Ardahan ve Iğdır olmak üzere Örnek, Esatpaşa, Yenişehir, Barboros Mahalle muhtarlarına teşekkür ediyorum.

Karabey Ömür’e AK Parti eski meclis üyesi olan İsmail Levent’e teşekkür ediyorum.

Muhtaç olan aileleri yanıma alarak, onlardan aldığım koli çek veya verilen paralarla sevinçlerine mutluluklarına ortak olduk.

Bu işi ben niye yapıyorum?

Herkes, “beni ara haber ver” diyor

Yahu  ben sizin fakir, fukara tespit ekibiniz miyim?

Her mahallede teşkilatlarınız, mahalle sorumlularınız yok mu?

Bu sıkıntılı insanlar hepinizin oturduğu sokakta oturmuyor mu?

Söylüyorum da ne oluyor?

Arıyorum da ne oluyor?

Sorumlu başkan yardımcısını arıyorum, telefona bakmıyor. Adresine varıncaya kadar yazmama rağmen ne giden var ne de soran.

Gidenler de, “bir hafta sonra uğrayacağız” diye ayrılıyor.

Bir hafta sonra da oruç bitiyor.

Bakın, yönlendirmenin dışında, sayın Battal İlgezdi ile İsmail Erdem bey çıksınlar dolaşsınlar, bakın ne feryatlar ne figanlar duyacaklar.

Bir insan yaptığı hayır, işinden dolayı tepki alır mı?

Alıyorlar!

Kimin yüzünden?

Kendi ekiplerinin yaptıkları yanlışlardan dolayı.

Görmediğim ve duymadığım yapılan sayısız yardım ve hayır vardır.

Ben bana yansıyanı yazmakla mükellefim.

Sonuç olarak, yarın oy için kapılanını çaldığınızda değerli, ancak hizmet ve yardım için geldiklerinde değersiz olmamalılar.

Saygılarımı sunuyorum.