e-meil kutuma sayısız şikayet gelince, önce üstü kapalı uyarı yazısı yazdım. “Devletin yardımları halka verilmiyor” diye.
Kimse kusura bakmasın.
Kimsede bu konuda beni aramasın.
Ayıptır.
Kimin malını kimden esirgiyorsunuz?
Bu halk için devletin verdiği yardımı, evinizde oturup “Bu muhtaç değil, ihtiyacı yok” diyerek karar veriyorsunuz.
Önce olayı size anlatayım, sonra yazacaklarım var elbette.
AK Parti İlçe Başkan Yardımcısı Selami Kaplan‘ı arayarak çaresiz kalan bir ailenin adresini ve telefonunu verdim.
“Gereken yapılır” diye beklerken, ailenin,” kimse bize gelmedi ve arayan da olmadı” deyince, Selami beyi bir kez daha arama gereği duydum. Ankara’da olan Selami bey, adresi ikinci bir kez daha isteyince, hemen yolladım. Aradan geçen bir kaç gün sonra aile tekrar bana, “Buradan bize bir yardım gelmeyecek sanırım, başka bir yer varsa Allah rızası için yardımcı olun” sözü üzerine bir kez daha Selami Kaplan’ı aradım.
Aldığım yanıt, “Baki’ciğim bu ailenin ihtiyacı yok. Durumları gayet iyi. Mahalle sorumlumuz böyle diyor” dedi.
Uzatmadan adrese gittim.
“İhtiyacı yok” denilen ailenin bir çocuğu var okula gidiyor. Mesleği olmayan eşinin iş bulması mucize gibi bir şey. Arada bir bulduğunu yiyecek içecek olarak evine getiriyor.
Allah’tan kira yok.
Elektirik su birikmiş…
Kış geldi. doğal Gaz geldi, geliyor…
“Buna ihtiyaçları yok” deniliyor.
Bu aile sizden servet istemiyor ki.
Sadece devletin muhtaç olan her aileye verdiği yardımdan kendisi de yararlanmak istiyor.
Hepsi bu.
“Bunların ihtiyacı yok” diyen mahalle sorumlusu, evi bırak, kaç kez bu sokağa gitmiş burada buna benzer çok sayıda ihtiyacı olan aile ile görüşmüş?
Hiç kimse.
Oturduğu yerden karar veriliyor.
İyi durumda olan insan bir anda kötü duruma düşemez mi?
Hata Selami beyde.
Sorumluluk alıyorsan, Hz Ömer gibi, kendini sorumlu his edeceksin.
Aileye kaymakamlık yolu göstererek değil
“Benim ismimi verin” deyip olayı başınızdan savamazsınız.
Her mahallede ayrı bir dert.
Roman vatandaşlar isyanda. “Yardım alamıyoruz ” diye.
Uyarıyorsun olmuyor, yazınca da, hain oluyorsun.
Kimse kusura bakmasın, sizi halkın sorunlarıyla ilgilenin diye bu makama getirmişler, masa başlarında kararlar verin diye değil.
Kimle konuşuyorsan dert küpü.
Yazmaya çekindiğim bir diğer konuyu yazacağım.
Çünkü siyaset öyle bir hal almış ki, birinin başarısı bir başkasına batıyor. Hemen önü kesilmek isteniyor. “Yerime geçer” diye.
Geçtiğimiz günlerde bir kardeşimizin ailesi beni aradı. “Çaresizliğimizi yazar mısın” diye. Beyzanur Avcı, Milli Takım oyuncusu. Bilek Güreşi yapıyor. Antrenman yapamıyor Ataşehir’de. Tuzla’ya gidip geliyor, parasızlık yüzünden sıkıntıda.
CHP Kadın Kolları Başkanı Nihan Erol haberimizden hemen sonra harekete geçmiş ve spor salonu ayırmış. Yazmamam için de beni uyardı.
Dinlemedim tabi.
Yukarıda da yazdığım gibi, başarılı bir şeye imza attığınız zaman işiniz zorlaştırılıyor.
Dönem beline ve ahlakına sahip olamayanın dönemi olmuş.
Neyse!
Telefonum çaldı. Yasin Görgülü.
AK Parti’de projeleri ses getiren bir isim.
“Beyzanur’la ilgili gereken ne varsa, hal ettim“, demesi beni daha da mutlu etti.
Çünkü daha profesyonel bir yerde, hem antrenmanını yapacak, hem de bu alanda sporcu yetiştirecek imkana sahip olmuş.
Önce Nihan hanıma, ardından da Yasin kardeşime teşekkür ediyorum.
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.
© 2018 Wpmedya Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır